DENEMELER

Kandır/ıl/mak…

Ne tuhaftır şu insanoğlu! Hem kendini dolandıranlara karşı tavizsiz, sert, öfkeli ve acımasızdır hem de en çok da, hatta sürekli, kendi kendini yine kendisi kandırır/ikna eder ! Bu insanın içinden çıkamadığı paradoksudur da… İnsan, bunu neden yapar ki!?..

Aşağı yukarı dolandırma alanları bellidir : Siyaset, grup/hizipçilik, sağlık, din… Ama en yaygın, rahat ve dahi kolay dolandır/ıl/ma yolu ise “din” olmuştur tüm insanlık tarihi boyunca ; hem de hem “içinden” hem de “dışından”!

Dışından olarak “din” sömürüsü de bizim gibi toplumlarda yerleşik bir hal almıştır ve inançlısı – inançsızı (ateist, ataist, deist, agnostik, panteist…) ile de her çeşit dine dair vurgular, övgüler, sövgüler yoluyla da dolandırıcılık söz konusu iken, bunlardan çok ama çok daha vahimi, “içinden” olarak yapılan kandırma ve sömürü yöntemleridir ki dinin içerisinden biri olarak bu meyanda “çok şey ” gördüğümü, yaşadığımı, şahit olduğumu ve maruz kaldığımı da söyleyebilmem mümkündür, ne yazık ki… İçeriden dolandırıcılıklar da artık çoğumuzun malumudur, yeniden onları tek tek izaha lüzum da yoktur.

Bir de “içeriden” ve “dışarıdan” din üzerinden “bilim” yoluyla manipüle ederek kullananlar, sömürenler ve dolandıralar var ki onlar şu an için hala şaşırtmayı başarabiliyor ve de etkili olabiliyorlar!

Eskiden de gerçekleşen, insanları içerikleri ve dahi oluş yolları vesilesiyle aciz bırakan çok olayı bugün dahi mucize diye anarken, bir taraftan da anlamaya ve anlamlandırmaya çabamız devam ediyorken, “bilim vesilesi” ile bazı gruplar da yeni menkıbeler/mucizeler yazmaya devam ediyorlar…

Bilimsel gelişmelerin ilerlemesi ancak fikri, vicdanı, zihini, vehimi ve sadırı hür insanların kendilerini geliştirmeleri ve her an öğrenerek yenilikleri bir üst idrak ile hayata aktarmaları ile mümkün olabilir…. Aksi halde tüm varolan ve gelecek olan bilimsel gelişmeler, bilinçsiz halk üzerinde “bilim dini” sömürü sisteminde en acımasız ve zalim haliyle uygulanmaya devam edecektir, tıpkı günümüzde de olduğu ve giderek arttığı gibi…

Hristiyan bir mezhebin, kendi kurumsal televizyon kanalında, çok önemli bir vaizlerinin vaazını izliyordum… İzlerken dikkatimi, o kadar yoğun, aktif, kaliteli ve etkin bir teknolojiye sahip olarak, kullanmaları çekti… Buna şaşırmadım değil doğrusu… Çok yoğun bir kalabalığın katılımıyla, vaaz dehşet etkili bir gösteri şeklinde sunuluyordu ve vaiz/papaz vaazını ve gösterisini de halkı işin içine katarak, hayatlarından kesitler sunarak,kayıpları ve ölüleri ile onları buluşturarak vb.. gerçekleştiriyordu!…ve dahi ortam ise sanatsal, derin ve yüksek ihtişamlı ve etkileyici mimari, ışık, ses, kullanılan malzemeler, sahne, kürsü vb… o kadar çarpıcı idi ki zannedersiniz orada bir sinema filimi çekiliyor… Dahası vaiz ve ekibi son bilimsel gelişmelerden olan “holografik yansıma ve artırılmış gerçeklik” denilen yöntemleri kullanarak, sonuna kadar insanların zihinlerini, duygu ve bağlılıklarını alt üst ederek sömürmeye devam ediyorlar ve insanlar da onlara kendilerini teslim etmiş, kapılmış, sürüklenip gidiyorlardı….( Tanıdık geliyor mu!? Bana gelmişti her ne kadar yöntemler farklı olsa da… )

Bizim ülkemizde de bilindiği üzere çok farklı teknolojik yol, yöntem ve aletleriyle insanları ele geçirme, etkileme, itibarsızlaştırma, hipnoza alma, beyin yıkama vb. gibi yollar uygulanmıştır ve dahi devam etmektedir… Bunun, çok farklı alanlarda, çok sıradışı ve etkili örnekleri de mevcuttur ancak şu an konumuzu aşmaktadır…

Vel hasılı kelam dostlarım, zalimler, dolandırıcılar ve dalkavuklar her daim varlar ve olacaklar ancak çağ’a halktan(iyilerinden de) çok daha önce hazırlıklı, bilinçli, donanımlı, eğitimli, güdümlü, adanmış ve sahip olarak giriyorlar ki halkı (yani bizleri) istedikleri şekilde yönetiyor, yönlendiriyor, sömürüyor, güdüyor ve sahip oluyorlar!!!…

Bu meyanda hiç birimiz hür ve bağımsız olduğumuzu düşünemeyiz aksine hepimiz de herşeyi az çok bildiğimiz halde “kendi kendimizi ikna ederek, kandırarak” yapmamız gerekirken yapmadığımız, yapmamamız gerekirken yaptığımız her türlü işten, edilgen ve sinik, korkak ve çıkarcı, bencil ve bireysel, merhametsiz ve sevgisiz, adaletsiz ve hukuksuz … tüm davranışlarımızın sonucuyla yüzleşmemiz gerektiğinin farkında olmalıyız!!!…

Vesselam…

Selametle 🌹🌹 🌹 🌹
Peri’han Taşdemir Taylı

Tepkinizi İfade Edin
Like
Love
Haha
Wow
Sad
Angry

* Kaynak belirtmek suretiyle alıntı yapılabilir.
* Yazarın düşüncesi, sitenin genel düşüncesinden farklı olabilir (Düşünce farklılığı zenginliğimizdir).
* Yazının tüm sorumluluğu yazarın şahsına aittir.

0 0 Oy
Gönderiyi Puanla
Abone ol
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları gör

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu
0
Düşüncelerinizi bildirmek ister misiniz, lütfen yorum yapınx