Görüş Bildir
Haberler
Emine Erdoğan: 'Sabır Acı Ama Meyvesi Tatlıdır'

Emine Erdoğan: 'Sabır Acı Ama Meyvesi Tatlıdır'

FreiGeist
28.08.2015 - 13:31 Son Güncelleme: 28.08.2015 - 14:41

Kadın köy korucularıyla bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 'Şehitlik, ölümlerin en şereflisidir ama evlat acısı da acıların en büyüğüdür. Evladını kaybeden anne ve babalara engin sabırlar diliyorum. Sabır acı ama meyvesi tatlıdır' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Emine Erdoğan'ın misafiri olarak kadın köy korucularının ağırlandığı yemekli kabulde; Milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu, Canan Candemir Çelik, Şebnem Kocakelçi, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk'ün eşi Nihan Öztürk, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın eşi Tülay Yılmaz, Jandarma Genel Komutanı Galip Mendi'nin eşi Zeynep Merih Mendi ve bazı milletvekili eşleri de hazır bulundu.

Kabulde Emine Erdoğan, kadın köy korucularına hitaben bir konuşma yaptı. Emine Erdoğan konuşmasında, Türkiye'nin zor bir zamandan geçtiği bir dönemde, birlik ve beraberliğimizi güçlendirmek, vatan ve millet sevgisi etrafında buluşmak üzere bir araya geldiklerini belirterek, 'Eminim ki bu güç birliği, ülkemizin huzuru, vatanımızın selameti adına hepimize kuvvet verecektir' dedi.

'ŞEHİTLİK, ÖLÜMLERİN EN ŞEREFLİSİDİR'

Konuşmasına, teröre karşı vatan savunması sırasında şehit olan asker, polis ve köy korucularına Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek devam eden Emine Erdoğan, 'Hepimiz biliyoruz ki, şehitlik, ölümlerin en şereflisidir. Ama aynı zamanda biliyoruz ki, evlat acısı da acıların en büyüğüdür. Evladını kaybeden bütün anne ve babalara bu büyük acı karşısında engin sabırlar diliyorum. Unutmayalım, sabır acı ama meyvesi tatlıdır. Şehit anne babası olmak, şehit eşi olmak, tıpkı şehit olmak gibi, insanı iki cihanda aziz kılacak kutsal bir payedir' diye konuştu.

Kurtuluş Savaşı'nı birlikte kazanan, ortak bir tarihî ve müşterek bir hafızayı paylaşan halklar olarak Türkiye'de hep birlikte yaşamanın tek seçeneğimiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi: 'Teröre karşı birlik ve bütünlüğümüzü korumak için üzerimize düşeni yapacağız. Teröre karşı direnecek, birliğimizden taviz vermeyecek ve masum görünümler altında terörü destekleyenlere asla müsamaha göstermeyeceğiz.'

'SON 12 YILDA DEMOKRATİKLEŞME YOLUNDA PEK ÇOK ADIM ATILDI'

Geçmişte Türk-Kürt, Sünni-Alevi ayrımının yapılıp büyük acılar, büyük sıkıntılar çekildiğine; ancak bunların geçmişte kaldığına dikkat çeken Emine Erdoğan, son 12 yılda demokratikleşme yolunda pek çok adım atıldığını ve olağanüstü halin kaldırılmasının bu adımlardan biri olduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etti: 'Sizler, hayatlarınıza kâbus gibi çöken olağanüstü hal şartlarını çok iyi bilirsiniz. Güneydoğu'nun 15 yıl önceki halini eminim ki, bizlerden çok daha iyi hatırlıyorsunuz. O günlerde hiç aklınıza gelir miydi; Şırnak'tan, Muş'tan, Ağrı'dan, Kars'tan uçakla bir saatte Ankara'ya gelmek? Havalimanları, modern hastane ve kamu binalarıyla donatılmış şehirlerde yaşamak... En ücra yerlerde dahi sağlık hizmetleri almak... Aklınıza gelir miydi; Türkiye'nin batısıyla benzer imkânlara sahip olmak? Doğudaki tüm çocuklarımıza da analarının ak sütü kadar helaldir, batıdaki akranlarıyla aynı eğitimi almak. Aynı barış iklimini solumak. İşte devletimiz son 12 yılda bunu yaptı.'

'TERÖRÜ BİTİRMEK, BARIŞI TESİS ETMEK YOLUNDA ALDIĞIMIZ BÜYÜK BİR MESAFE VAR'

Sözlerine, geçen 12 yılda 30 yıldır akan kanı durdurulduğunu, Kürtçe eğitim fırsatı, çocuğuna istediği ismi koyma, anadilde savunma, farklı dil ve lehçelerde siyasi propaganda hakkı gibi hakların verildiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinde hiçbir dönemde olmadığı kadar, Kürt vatandaşlarımızın haklarını kendilerine iade etti. Bu elbette bir lütuf değil, haktır. Ama ne yazık ki ülkemizde bir dönem bu haklar gasp edilmişti. Fakat bugün artık bambaşka bir noktadayız. Terörü bitirmek, barışı tesis etmek yolunda aldığımız büyük bir mesafe var. Ve biz bu mesafeyi feda edemeyiz. Bir kere huzuru tatmış, bir kere barışın tatlı rüzgârını hissetmişken bir daha geri dönemeyiz. Şehit cenazeleri bu sefer içimizi bir başka yakıyor. Yüreklerimiz bir başka dağlanıyor. Gencecik evlatlarımız düğün kuracak, iş-güç sahibi olacak, evlatlarının doğum müjdesini bekleyecekken, al bayraklı tabutlara giriyorlar. Bu kadar adımı bunun için mi attı devletimiz? Sizler, bizler bu acıları yeniden yaşamak için mi çabaladık?'

'SİZLER BU VATANI KORUMAK ADINA AİLELERİNİZDEN ŞEHİTLER VERDİNİZ'

Geçen süreç içinde verilen emeklere sahip çıkılması gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, kadın köy korucularına hitaben, 'Tüm bu süreçlerde, güvenlik güçlerimize, askerlerimize destek olan sizin gibi güçlü kadınların ve köy korucusu cesur erkeklerin katkısı var' İfadelerine yer verdi ve şunları ekledi: 'Bunda, devletimize inanan ve güvenen vatandaşlarımızın gayreti var. Sizlerin bu yolda çok büyük mücadeleler, hatta kayıplar verdiğinizi biliyorum. Toprağınızı, onurunuzu, neslinizi ve en önemlisi bu vatanı korumak adına ailelerinizden şehitler verdiniz.'

Emine Erdoğan konuşmasının sonunda; güvenlik güçlerine, askerlere verdikleri destek nedeniyle kadın köy korucularına teşekkür etti ve masum görünümler altında terörü destekleyenlere karşı da asla müsamaha gösterilmemesi gerektiğinin altını çizerek; 'Uzak yerlerden kalkıp buraya geldiğiniz için Nene Hatun'un torunları olan siz güçlü kadınlarımıza çok teşekkür ediyor, güvenlik güçlerimize olan samimi destekleriniz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Terörle mücadelede gösterdiğiniz dirayet nedeniyle gazanız mübarek olsun diyorum ve hepinizi Allah'a emanet ediyorum' dedi.

Kaynak: Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesi ve Sabah

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
8
1
0
0
0
0
0