bir zamanlar anadolu'da

• özetle izlediğim en iyi yerli filmdir. ne eksik ne de fazla.
  hazır filmi yeni izlemişken aldığım ilham ile huyum olmamasına rağmen kütle halinde entry girebilirdim ama resmen iyi ya da kötü bir şekilde eleştirmeye kıyamıyorum.
  
  ama bu filmi eleştirenleri eleştirebilirim.
  
  eleştirilemez bir film değil tabii ama aynı filmi coen kardeşler yönetse; "coenlerin yeni harikası" diyeceklerin, "aha elma gördüm, sanat filmi lan" demesini bir türlü anlayamıyorum.
  
  --- spoiler ---
  
  cesedi bulduktan sonra bagaja yerleştirirken biraz coenvari bir şekilde detaya inilse filmin doruk noktalarından biri olabilirmiş. açıkçası bekliyordum da ama yüzeysel geçilmiş.
  
  savcının bir arkadaş ekolünü kullanarak kendi karısını anlatmasını resmen film boyunca yedim. ondandır ki; sonlara doğru ağzından yanlışlıkla "karım" lafı çıkınca resmen dondum kaldım.
  
  --- spoiler ---
  
  kimsenin birbirinden rol çalmadığı mütevazi bir oyunculuk vardı genel olarak ama yılmaz erdoğan'ı pek bir beğendim.
  
  8.8/10 (yarın uyandığımda bu not dokuza da çıkabilir)
  
  not 1: new york'ta beş minare'yi öve öve bitiremeyip bu filmi yerden yere vuran hıncal uluç'u kınıyorum.
  not 2: muhtar'ın kızı ne güzelmiş ya diyip araştırdıktan sonra selenadaki kızlardan biri olduğunu görünce epeyi şaşırdım. oyunculuğunu bilmiyorum. pek oyunculuk gerektirecek bir şey yapmadı ama güzelliği ile filmde herkesin verdiği tepkiyi bana da verdirtti.
  (bkz: cansu demirci)
• en iyi yabancı film oskarına aday olacağını düşünmediğim film.
  
  sebebine gelirsek;
  
  lobi faaliyetlerinin bu filmi kazanmada en önemli etken olduğunu düşünüyorum.
  son zamanlarda kazanan ve aday olan filmlere bakınca lobisi güçlü olan almanya, israil gibi ülkeler saçma filmlerle bile adaylık alabiliyorlar. mesela iki sene önce kazanan arjantin filmi el secreto de sus ojos'a baksak bu filmin yanına bile yaklaşamaz.
  
  ayrıca şans eseri lobisi olmayıp aday olan diğer filmlere bakarsak daha çok hindistan, iran, afrika yapımı etnik filmlerden oluşuyor.
  türkiye yurtdışında avrupa ülkesi gibi muamele gördüğünden etnik olarak bakılmıyor filmlerimize ki; bence normal olan da bu.
  
  eklemek gerekir ki; bu muazzam filmde lobisi güçlü bir yapımcının ve yönetmenin adı olsa sadece en iyi yabancı filmle kalmaz orjinal senaryoya da çok rahat aday olurdu.
  
  o yüzden keşke hollywood'da lobimiz olsa da bu tarz filmlerimiz dünya çapında da gereken seviyeye ulaşsa.
  
  edit: avrupa ülkesinden kastım çoğu cahil tipin bizi deveye binen tipler olarak görmesini kapsamıyor. gerek spor alanında olsun, gerek hukuk alanında olsun, pek batıdan kopuk bir ülke değiliz onu düşünerek yazdım. tepki veremeyin!
• new york times'da hakkında (manhattan'da çarşamba günü gösterime girmesinden önce) makale yayınlanan film.
  
  http://movies.nytimes.com/…n-review.html?ref=movies
  
  not: sitenin altında haberi ya da filmi oylama tarzında ufak bir yıldızlama olayı da mevcut. üyelik sonrası oy verilebiliyor.
• --- spoiler ---
  
  cay servisi sahnesinde, hayatlarindaki kadinlarla, affedilmez hatalariyla sorunlar yasamis karakterlerin her birinde, sanki karsisinda karisi duruyormuscasina, saskinlik ve yapilan hatadan kaynakli bir ezilme mevcut. karakterlerdeki cözülmeler de bu sahneden sonra geliyor zaten, savcinin karisinin intihari, katilin yeri dogru göstermesi vs.
  
  bir vicdan muhasebesi...
  
  --- spoiler ---
• "ne guzeldi yaa" diye sanki yaptigim bir tatili hatirlar gibi yad ettigim, bence muhtesem bir nbc filmi.
  
  sinemadan ne anladigina/bekledigine gore herkes kendince bir yere koymanin derdinde bu filmi gordugum kadariyla. ben oturdum koltuga, ara haric neredeyse kipirdamadan bitirdim filmi, icindeydim hep. ben seyirciyim, benim icin bir filmi muhtesem yapan bu valla, elma mi yuvarlanmis, karpuz mu kesilmis umrumda degil.
• 2,5 saat süren, ziplesen ancak bir kısa film çıkartılabilecek, ekseriyeti sıkıcı film.
• dvd'si veya bluray'i çıksa da, tekrar izlesem diye iç geçirdiğim film. yılmaz erdoğan'ı ve oyunculuğunu çok sevmem ama, bu filmde en beğendiğim oyuncu oydu. ayrıca umarım oscar'a aday olur.
• dvd'si dün itibariyle çıkmış filmdir. 19.99 tl'ye satılmaktadır.
  
  dvd 2: bonus içinde yer alanlar
  - kamera arkası (92 dk.)
  - "anadolu" cannes'da (48 dk.)
  - n.b. ceylan ile söyleşi (24 dk.)
  - fragman